Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24511 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10460 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Saray(Tekirdağ) Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/03/2013NUMARASI : 2011/600-2013/179Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı Y.. Z.., A.. K.. ve E.. A.. yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davacının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı Y.. Z.., A.. K.. ve E.. A.. yönünden temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1)Dava konusu taşınmazda özel parselasyon yapıldığı anlaşılmış olup özel parselasyonda davalılar A.. K..'nin 345 m², E.. A..'ın 274 m², Y.. Z..'in ise 343 m²lik yeri olduğu belirlendiğinden; Mahallinde keşif yapılarak kamulaştırılan ve yol olan bölümün adı geçen davalılara fiili taksim sonucu isabet eden bölümün tamamını kapsayıp kapsamadığı tespit edilerek sonucuna göre kamulaştırma bedellerinin hesaplanması gerekirken, rızai taksimin varlığı gözardı edilerek tapudaki paylar oranında bedel tespit edilmesi, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 15.04.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekili ile davalı Y.. Z.., A.. K.. ve E.. A..'ın temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.