MAHKEMESİ : Nizip 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2012/1314-2013/1311Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 12.maddesine dayanılarak çıkartılan ve Resmi Gazete'de 06.08.1985 tarihinde yayınlanan baraj inşaatı için yapılan kamulaştırmalarda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Taşınmaz Malların Kamulaştırılması Hakkındaki Yönetmeliğin 5.maddesi uyarınca, davanın görülebilmesi için baraj göl alanı içerisinde kalan tüm taşınmazların maliklerine Noter kanalı ile yapılması gereken kamulaştırma tebligatının Noter'e verilme işleminin bitirilme tarihinde kamulaştırma işlemi kesinleşmiş sayılır ve kamulaştırmanın bitirildiğinin idarece yerleşim yerlerinde ilân edilmesi gerekir. İlanda kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz sahiplerinin 2942 sayılı Kanunun 12.maddesinin altıncı fıkrası gereğince taşınmazın kamulaştırılması talebinde bulunabileceği belirtilir. İlân tarihinden itibaren bir yıl içerisinde kullanılmayan hak düşer. İlânın indirildiği gün, bir yıllık sürenin başlangıç tarihidir. Davalı idarenin 17.12.2012 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki belgelerden dava konusu taşınmazın kısmen kamulaştırıldığı, talep konusu olan ve kamulaştırmadan arta kalan kısmın ise kamulaştırılmadığı ve bu kısma fiilen el atılmadığı, ekinde sunulan gazete ilanı suretine göre de davalı idarece kamulaştırma sahasına mücavir alanların kamulaştırmaya tabi tutulması hakkında 13.12.2000 tarihinde ilan yapıldığı, taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin davacı tarafından yapılmış bir müracaatın bulunmadığı anlaşılmıştır.Öte yandan, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğine göre davalı idarenin bir sorumluluğu bulunmadığı, ilgili idare aleyhine açılmış bir dava da bulunmadığı açıktır.Bu durumda; ilandan itibaren 1 yıllık süre içinde müracaatı bulunmadığından davacının talep hakkının kalmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.