Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24357 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15395 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/03/2015NUMARASI : 2013/70-2015/215Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın imar planında kısmen yol, kısmen de konut alanında kaldığı, yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde fiili yapılaşmanın ve yolların oluştuğu, taşınmazın A, B, C, D ve E harfi ile gösterilen bölümlerine kaldırım ve yol olarak el atıldığı anlaşılmıştır. Davalı idare vekilince, dava konusu taşınmazın 5 adet özel parsele ayrıldığı, davacılar murisi Ahmet Rüştü Ersoy’un 5 nolu özel parselin maliki olduğu, bu parselde murisin 324/1040 (324 m²) payı bulunduğu, bunun 140 m²’sinin yol olarak ayrıldığı, kalan 184 m²’sinin ise arsa payı olduğu iddia edilmekte, dosya içerisindeki özel parselasyon krokisi de bunu teyit etmekle birlikte bu özel parselin murise ait olup olmadığı tespit edilememektedir.Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak paydaşlar arasında özel parselasyon veya rızai taksim bulunup bulunmadığı konusunda her türlü delil taraflardan sorulup değerlendirilerek; gerektiğinde diğer paydaşlardan da sorulup araştırılarak, özel parselasyon veya fiili taksimin olduğunun tespiti halinde, davacılar murisine düşen özel parselin yüzölçümü ile yol olarak bırakılan kısımlar belirlenip, Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca yol olarak kamuya terkedilen kısımlar için bedel istenemeyeceği gözetilerek, bunun dışında murise isabet eden bölüme el atma olup olmadığı, el atılmış ise ne kadarlık kısmına el atıldığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) Dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 04.11.1983 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotogrametri konusunda uzman bir mühendis ile birlikte keşif yapılarak hava fotoğrafları ile dava konusu taşınmazın ölçekli krokisinin çakıştırılması sağlanıp, bu konuda denetime elverişli şekilde krokiye bağlanmış, bilirkişisi raporu alınarak sonucuna göre, 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığının anlaşılması halinde, harç ve vekâlet ücretinin 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik gereğince maktu; aksi halde nispi tarifeye göre takdiri gerekirken, eksik inceleme ile nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi,3-) Tapu kaydında davacılar payı üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması,4-) Kaldırım olarak el atılan bölümlerin de 4721 sayılı T.M.K’nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken, bu bölümlerin tesciline hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.