Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24277 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11524 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Diyadin Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/02/2015NUMARASI : 2014/14-2015/64Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu fen bilirkişi tarafından düzenlenen 23.07.2014 tarihli raporda dava konusu 112 parsel sayılı taşınmazın batı kısmında 1.558,00 m2 lik kısmın yol olarak kullanıldığının belirtildiği; hükme esas alınan 07.01.2015 tarihli raporda, ise taşınmazın batı kısmında 1.775,00 m2 lik kısmın yol olarak kullanıldığı açıklandığı halde, el atılan kısmın yüzölçümleri arasındaki bu çelişki giderilmediği gibi, fen bilirkişi raporunun infaza elverişli olmadığı, ölçekli kroki düzenlenerek dava konusu parselin ve el atılan bölümün koordinat değerlerinin raporda gösterilmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda dava konusu taşınmazın fiilen el atılan alanı ile ilgili olarak yukarıda belirtilen çelişkinin giderilmesi için, mahallinde refakate resen alınacak fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak yol olarak kullanılan kısmın kesin olarak saptanması, ölçekli kroki düzenlenerek dava konusu parselin ve el atılan yerin koordinatların değerlerinin kadastral paftasına ve teknik evraklarına uygun ölçülendirilmiş olarak hazırlanması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi;Kabule göre de,2-Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden, davaya konu taşınmaza davalı idare tarafından Haziran 2012 tarihinde yol yapılması suretiyle el atıldığı anlaşıldığından, ecrimisil bedelinin Haziran 2012 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için belirlenmesi gerekirken, ecrimisilin, 2009 yılından dava tarihine kadar geçen süre için belirlenerek, fazla ecrimisil bedelinin hüküm altına alınması,3-Nitelikleri itibariyle, kamulaştırmasız el atılan kısmın bedeli ile ecrimisil bedelinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, her iki bedelin toplamı üzerinden karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.