Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24104 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16570 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/07/2014NUMARASI : 2014/57-2014/201.Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10.04.2015 gün ve 2015/1602 Esas - 2015/7911 Karar sayılı ilama karşı davalı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada idarenin temyizi üzerine mahkeme kararı bozulmuş, bu karara karşı davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelerden bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği, gibi karar düzeltmeye esas olan kararımızda da bu hususlar yeterince tartışılıp, açıklanmamıştır, Şöyle ki; Dava konusu edilen 123000 metrekare yüz ölçümlü 471 parsel sayılı taşınmazın 17149,1 metrkarelik kısmının Hızlı Tren projesi nedeniyle kamulaştırılmasına karar verilip, kamulaştırma bedelinin tespiti için dava açıldığı, bu dava devam ederken yerleşim yerlerinde demiryolu genişliğinin 50 metreye çıkartılması nedeniyle ek kamulaştırma kararı alınarak kamulaştırılan bölümün kuzeyinde ve güneyinde kalan 789,12 meterekarelik bölüm için de ek kamulaştırma kararı alınıp bedel tespit ve tescil davası açılmasından sonra, her iki davanın birleştirilerek iş bu dosya üzerinden yargılamanın yürütüldüğü tüm dosya kapsamı ile sabittir.Dosyada mevcut Temelli Belediye Başkanlığı İmar ve Şehir Planlama Müdürlüğünün 09.02.2007 tarihli yazısına göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede demiryolu hat ekseninden itibaren 50 metrelik kesimin demiryolu güvenlik koridoru kabul edilerek bu koridor dahilinde sabit yapılaşmaya müsaade edilmeyeceği, hat ekseninin sağ ve solunda 15'er metrelik güvenlik koridoru bulunduğu gözetilerek kamulaştırma sınırı dışındaki 50-15=35'er metrelik bölümde yapılaşma izni verilmeyeceği belirtildiğinden,Dairemizin 02.12.2010 ve 09.10.2012 tarihli bozma ilamlarında dava konusu taşınmazın kamulaştırma ve ek kamulaştırma sahası dışında kalan ve demiryolu güvenlik koridoru olarak belirlenmesi nedeniyle yapılaşma izni verilmeyen kısımlarının fen bilirkişi eşliğinde yapılacak keşifle belirlenerek bedeline hükmedilmesi gerektiği vurgulanmıştır.Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın henüz imar uygulanmasına alınamadığı da gözetililerek ilk kamulaştırma koridoru olan 7.327,97 metrekarelik kısmının zaten 15'er metrelik güvenlik koridorunu kapsadığı, kamulaştırma sınırından sonra hattın sağ ve solunda yer alan 35'er metrelik güvenlik koridoru ile ilgili olarak ise hattın kuzey (sol) kısmının ek kamulaştırma konusu dikkate alınıp, demiryolu nedeniyle ilk kamulaştırma sınırının güney (sağ), kuzey (sol) kısmından itibaren 09.02.2007 tarihli Belediye imar müdürlüğü yazısında belirtilen 50-15=35 metrelik güvenlik koridoru ile kamulaştırma sahasının alanının bedelinin verilmesi gerektiğinden fen bilirkişi refakatinde yapılacak keşifte, kamulaştırma paftaları da zemine aplike edilmek suretiyle tespit edilerek, alınacak krokili rapor ile kamulaştırma sahası ve güvenlik koridoru olan kısmın yüzölçümü denetime olanak verecek şekilde belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu koridoru ilk kamulaştırma sınırından sonra 70 metre olarak gösteren rapora dayanılarak ve yasal olmayan gerekçelerle fazlaya hükmedilmesi,Doğru görülmemiş olup, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmakta,Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 14.04.2015 gün ve 2015/1602-2015/7911 sayılı bozma ilamının kaldırılarak yapılan incelemede; Hükmün yukarıda açıklanan gerekçeyle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve davalıdan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve davacı idareden peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.