Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24009 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15878 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2012/209-2013/273Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının 25.10.2005 tarihinde tapuda yapılan resmi işlemle 10650 metrekare yüz ölçümlü olarak satın aldığı Ücret Köyü 2400 parsel sayılı taşınmazın,2010 ve 2011 yıllarında Kadastro Kanununun 22. maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmalarında ,7535 metrekarelik kısmının komşu H. Köyü 586 parsel sayılı taşınmaza binmeli olduğu ve Kadastrosu daha sonra yapılan 2400 parsel sayılı taşınmazın bu 7535 metrekarelik kısmının mükerrer kayıt oluşturduğu tespit edilip , yüz ölçümünün eksiltilmesi üzerine davac?? tarafından tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacının, 10650 metrekare yüz ölçümlü olarak satın aldığı taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında yapılan hatalı işlemler nedeniyle mükerrer kayıt durumuna düştüğü ve davacıya ait taşınmazın yüz ölçümünde 7535 metrekarelik bir eksilme olduğu tüm dosya kapsamı ile sabit ise de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müfettişleri, Z. D., M. B. ve N. İ. S.tarafından düzenlenen 12.12.2013 tarihli inceleme raporunda, davacıya ait Ü.Köyü 2400 parsel ile H.Mahallesi 586 parsel arasında herhangi bir mükerrerlik bulunmadığı, H. Mahallesinde 1957 yılında yapılan tapulama Çalışmaları sırasında, tapulama genel Sınırını oluşturan derenin aşılarak komşu Ü. köyü arazisine girilerek ölçüm yapılmasından kaynaklandığı, bu durumun 2010-2011 yılında yapılan yenileme çalışmasında da fiili zemin durumuna dikkat edilmeyerek, pafta üzerinden sayısallaştırma yapmak suretiyle yenileme yapılması nedeniyle fark edilmediği tespit edilmiş olup, bu incelme raporu doğrultusunda, 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca davacıya ait Ücret Köyü 2400 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünde tekrar düzeltme yapılması için çalışmalara başlanıldığı anlaşılmıştır.4721 sayılı TMK'nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet Sorumludur. Devlet Zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, dava konusu somut olayda, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki sıralı işlem olan ve sicil kavramı içersinde yer alan kadastro çalışmalarının hatalı olarak yapıldığı ve dolayısı ile tapu sicilinin hatalı olarak oluşturulduğu sabit ise de, TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için, davacının taşınmazı geri alma imkanının kalmaması ve zararın doğmuş olması dava şartıdır.Bu durumda, davacının Ü. Köyü 2400 parsel sayılı taşınmazının yüz ölçümündeki, mükerrer kayıt nedeniyle meydana gelen 7535 metrekarelik azalmanın da hatalı işleme dayandığı yönündeki inceleme raporu doğrultusunda, Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca düzeltme yapılması için Gölbaşı Kadastro Müdürlüğünce Çalışmalara başlandığı gözetilip, bahsedilen işlemin sonucu beklenerek, ortaya çıkacak duruma göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.