MAHKEMESİ : Yozgat 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2014NUMARASI : 2013/255-2014/269Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan M.. G.. F.. Ş.. vd vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ve davalılardan F.. Ş.. vd. İle davalı M.. G.. vekillerince temyiz edilmiştir.Taşınmaz üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları uygulanıp, yıpranma payı da düşülerek ve ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumuna göre bedel tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olmakla birlikte alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılmasında; Dava konusu taşınmaz ile emsal alınan 96 ada, 5 parsel taşınmazın emlak vergisine esas birim değerleri eşit olmasına rağmen, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazın % 20 si değerinde olduğunun kabul edildiği, ayrıca dava konusu taşınmaza yakın yerde bulunan ve aynı proje kapsamında kamulaştırılan 72 ada, 14 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak aynı mahkemenin 2013/254 esas sayılı dava dosyasında taşınmazın metrekaresine 217,00 TL. değer biçildiği gözetildiğinde dava konusu taşınmazın metrekaresine dava tarihi itibari ile 9,20 TL. değer biçen bilirkişi raporu inandırıcı değildir. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davanın niteliği gereği kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek bir vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir. Davacı idare ve davalılardan F.. Ş.. vd. İle davalı M.. G.. vekillerince temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.