Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23907 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10747 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2011/666-2013/640Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması nedeniyle davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan incelemede alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1- 6487 sayılı yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun değiştirilen geçici 6. maddesinin 12. fıkrası kapsamındaki '' taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği'' tespit edilerek uygulama tarihinden önce satışı yapılan emsal tapu kayıtları getirtilip, yapılacak emsal incelemesi sonucunda bedele dönüştürülen davacı payının o tarihteki karşılığının tespit edilmesi gerektiğinden,Taraflara uygulama tarihinden önce satışı yapılan serbest alım satıma ilişkin emsalleri bildirmeleri için süre tanınıp, gerektiğinde resen emsal celbine gidilerek, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, dava tarihine göre taşınmaz bedelinin tespit edilip uygulama tarihine geri eskale yapılarak davacılar payına düşen bedeli belirleyen raporun hükme esas alınması,2- Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda uygulama tarihindeki davacılar payı karşılığı tespit edilerek bu bedele 3095 sayılı kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanarak dava tarihine güncelleme yapılırken faiz oranlarının denetime elverişli olacak şekilde açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, bu hususta hiçbir inceleme yapmayan rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.