MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2014/61-2014/360Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1)Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmından arta kalan, fen bilirkişi rapor ve krokisinde C harfi ile gösterilen 5.120,00 m2 lik kısmımda (%3) oranda değer azalışı olacağı gözetilmeden daha yüksek oranda değer azalışı tespit eden rapara göre fazla bedele hükmedilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olmadığı halde tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesaba bloke edilmesi, 3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline dört aylık sürenin bitim tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmişse de faizin bitim tarihinin kararda gösterilmemesi,4)Dava konusu taşınmazın ada numarasının hüküm fıkrasına yazılmaması, 5)Taşınmazın tapu kaydı üzerinde davalı M... G... hissesinde bulunan ipotek ve haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerekirken ödemeyi geciktirecek surette yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.