Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2375 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20944 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/06/2014NUMARASI : 2013/755-2014/317Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibari ile doğrudur. Ancak; 1 a-Bilirkişi kurulunca incelenen ve değer biçmeye esas alınan somut emsal kabul edilen taşınmazın, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin akit tablosunun, Tapu Müdürlüğünden getirtilmeden, b-Değerlendirme tarihi olan 2014 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenmeden, c-Somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle, fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak, sonucuna göre dava konusu taşınmazın m² birim bedelinden %40 oranında DOP düşülüp düşülmeyeceği hususu araştırılmadan,Eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın yüzölçümü tapu kaydında 491,00 m2 olduğu halde, fen bilirkişi raporunda 556,74 m2 olarak belirtildiği ve herhangi bir düzeltim yapılmadığı halde, bu yüzölçümü esas alarak, fazla hesaplama yapan raporda belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması, 3-Dava konusu taşınmazın tespit edilen kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyip, tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedelin hüküm fıkrasına yazılması ile yetinilmesi,4-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin tespit edilen bedelden mahsup edilmesi sonucu oluşan fark bedele 07.04.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.