Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23652 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17161 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Akçaabat 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/07/2014NUMARASI : 2013/248-2014/213Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılmış olup verilen hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaz (ışıklar) beldesinde olup somut emsal olarak alınan taşınmaz ise Akçaabat ilçe merkezinde 19.07.1990 tarihli eski satıştır.Dava konusu taşınmaz ile somut emsal alınan taşınmazın konumları, ilçe ve il merkezine mesafeleri, emsalin satış tarihinin eski olması nazara alındığında alınan rapor ve yapılan emsal karşılaştırması hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle oluşturulacak yeni bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.