MAHKEMESİ : Siirt 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/03/2014NUMARASI : 2013/985-2014/329Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. ve 18. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı R.. A.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.ve 18. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ile davalı R.. A.. vd. vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, üzerindeki ahıra ise resmi birim fiyatları uygulanıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın dosyaya yansıyan niteliğine göre objektif değer arttırıcı unsur oranı % 50 den fazla olamayacağı halde, bu oran daha yüksek alınarak fazla zemin bedeli tespit edilmesi, 2-Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesi uyarınca mahkemece verilen tescil kararı ile mülkiyetin idareye geçeceği, keşif tarihi ve gözlemine göre de taşınmazda bulunan yapıların tamamının 6495 sayılı kanunun yürürlük tarihinden önce inşa edildikleri sabit olup, söz konusu yasa maddesindeki muhtesat bedelinin dikkate alınmayacağına ilişkin hükmün de uygulama yeri olmadığından, taşınmazdaki yapıların tamamının değerinin ödenmesi gerekir. Bu itibarla; Mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve mesken olarak kullanılan 2. Katının iç ve dış yapısı bilirkişi marifetiyle incelenip, buna göre elektrik, su, banyo, mutfak vs. gibi bir meskende olması gereken imalatların bulunup bulunmadığı saptanarak,bulunmadığının belirlenmesi halinde yapı bedelinden eksik imalat oranı indirimi de yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile bir kısım yapının bedeline hükmedilmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare ile davalı R.. A.. vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.