MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/06/2013NUMARASI : 2012/353-2013/295Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, G.. M.. ile B.. B.. hakkında açılan davaların husumet yokluğu nedeniyle reddine, Ç.. B.. hakkındaki davanın ise kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı duruşmalı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Ç.. B.. vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, G.. M.. ile B.. B.. hakkında açılan davaların husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılardan Ç.. B.. hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ç.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmazın tamamının 1/1000 ölçekli imar planında ''Olimpiyat Park Alanı'' lejantında kaldığı, ancak mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi kurulu raporuna göre, taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı Ç.. B.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.