Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2356 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16828 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2012/23-2013/172Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, dava konusu 87, 4872 ve 4873 parseller yönünden davanın reddine, diğer parseller yönünden ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değerlerinin tespit edilmesinde, İSKİ Arıtma Tesisi olarak ayrılan ve etrafları tel çit ile çevrilerek ağaçlandırılmak suretiyle fiilen el atılan 4763 ve 4793 parseller yönünden, davanın kabulüne ve DSİ'nin sorumluluğunda kalan 87 parsel yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davaya konu diğer parseller yönünden ise; 1)Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazların İSKİ İçme Suyu Havzası Koruma Yönetmeliğine göre kısmen ya da tamamen Büyükçekmece Gölü Mutlak Koruma Alanı olarak ayrılmış olduğu, ancak taşınmazlara davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, 170, 173, 4565, 4787, 4788, 4794 ve 4871 parseller yönünden dava dilekçesinin görev nedeniyle reddi yerine, kabulüne dair hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; aynı düzenleme ile; " bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uyglanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinden, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.