Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23466 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8898 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Şirvan Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/01/2014NUMARASI : 2004/8-2014/14Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahallinde yapılan keşif sonucunda taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve ecrimisil bedelinin tespiti yöntem olarak doğrudur. Ancak;1- Dava konusu taşınmaz 21.02.2005 tarahli bilirkişi raporunda kuru tarım arazisi olarak kabul edilmiş ve buğday ve mercimek ürünleri münavebeye alınmak suretiyle değer belirlenmiş iken 02.07.2005, 23.10.2007 ve 04.09.2009 tarihli bilirkişi raporlarında sulu arazi olarak kabulü ile buğday ve domates ürünleri münavebeye esas alınarak bedeli tespit edilmiştir.Bu nedenle taşınmazın kuru veya sulu tarım arazisi niteliği hususunundaki çelişki giderildikten sonra İlçe Gıda, Hayvancılık ve Tarım Müdürlüğünden, taşınmazın niteliği esas alınarak bulunduğu yörede mutad olarak uygulanan münavebe ürünlerinin neler olduğu, bu ürünlerin dekara verim miktarları hasat dönemindeki ortalama satış fiyatları ve üretim masrafları sorularak, tespit edilecek yıllık net gelirine kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle bedel belirlenmesi gerekirken taşınmazın kuru veya sulu arazi olup olmadığı tam olarak netleştirilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,2- İlçe Tarım Müdürlüğünden taşınmazın bulunduğu yörede taşınmazın niteliğine uygun (sulu veya kuru tarım arazilerinde) mutad olarak ekilen münavebe ürünlerine ait resmi verilerin dosyaya getirtilip bilirrkişi raporlarının denetlenmemesi,3- Dava konusu taşınmazın tapudaki yüzölçümünün 3418 m2 olduğu dikkate alınarak bu miktar üzerinden değerlendirme yapılması gerekirken yüzölçüm düzeltimi yaptırılmadan fazla miktar üzerinden bedel belirlenmesi,4- Ecrimisilin zemin değerlendirmesinde esas alınan münavebe ürünlerine ve taşınmazın tapuda yazılı yüzölçümüne göre belirlenmesi gerekirken bu hususları gözardı eden geçersiz bilirkişi raporuna göre belirlenen ecrimisil bedeline hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.