MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2012/608-2013/714Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş davacılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 21.10.2014 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.- K A R A R -Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın tamamının 13.03.1957 tarihinde O.. Ü.. inşaası için Ankara Valiliği İl idare Kurulunca kamulaştırılmasına karar verildiği kamulaştırma işlemlerinin davacıların murisine ilanen tebliğ edildiği Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.11.1964 tarih ve 1964/530-248 sayılı kararı ile Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince taşınmazın davacıların murisi üzerindeki tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve bu karar doğrultusunda da 12.11.1968 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edildiği daha sonra 17.02.1969' da davalı idareye devredildiği halen de O.. Ü.. orman alanı içerisinde kaldığı ve fiilen orman olduğu anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. madesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. maddede Kamulaştırma Kanununun mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca '' mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda, tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri nedeniyle hiçbir hak ve alacak telebinde bulunulamaz, kamulaştırmaya veya bedeline itiraz davası açılamaz; açılmış ve devam eden davalarda bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır hükmü getirilmiş ise de, bu hükmün uygulabilmesi için tescile yönelik kararın şeklen kesinleşmesi yeterli olmayıp hukuken kesinleşmiş olması gerekir.Bu nedenle, dava konusu taşınmaza ilişkin açılan ve sonuçlandırılan dava dosyasının usulüne uygun ve hukuken kesinleştirildiği hususu davalı idarece ispat edilemediğinde işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,2-Kabule göre de; dava reddedildiğinden davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden taraflar yararına karşılıklı olarak yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.100,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.