MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/12/2013NUMARASI : 2013/393-2013/201Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın yargı yolu yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davada idari yargının görevli olduğundan bahisle yargı yolu yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1)Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede davalı Ü.. B.. tarafından imar uygulaması yapıldığı ve dava konusu edilen İstanbul İli, Y.D.. Mah. .. parsel sayılı taşınmazdaki davacı murisi payının imar uygulamasına girdiği ve 468 m²lik yerin 23,40-TL bedele çevrildiği, bu işlemin davacı murisi ya da davacıya tebliğ edilmediği, bedelin de ödenmediği anlaşılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanununun 17/son maddesinde; "...bedel takdirleri ve bu bedele itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır" hükmü yer almaktadır.Bu nedenle, davada işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken görev yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, 2)11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, a) 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup,Bu değişiklik uyarınca taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi,b) Aynı düzenleme ile; "bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden;Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.