Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22839 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13869 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/06/2013NUMARASI : 2012/241-2013/454Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı K.. Y.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan K.. Y.. vd. vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Değerlendirmede esas alınan buğday, silajlık mısır ve pamuğun dosya içerisindeki Diyarbakır İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğünün 25.04.2014 tarihli yazısı ekindeki Sur İlçesine ilişkin 2012 yılındaki hasat dönemi ortalama toptan satış fıyatlarının esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Kamulaştırılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkini yerine, tesciline karar verilmesi, 3)2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak kamulaştırma bedeline 02.10.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde faize hükmedilmesi,4)Tapu kaydındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmaması,Doğru görülmemiştir.Davacı idare ile davalılardan K.. Y.. vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare ile davalılardan K.. Y.. vd.'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.