MAHKEMESİ : Kazan Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2011/30-2013/127Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan F.. Ö.. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan F.. Ö.. vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;1)Belediye Başkanlığından gönderilen yazıda taşınmazın belediye sınırları içinde olduğu, parselin bulunduğu bölgede İ. ve O.köyleri çevresinin 1/5000'lik nazım imar planında düşük yoğunluklu konut alanı kullanımında olduğu belirtilmiştir. Dava konusu taşınmazın etrafının meskun olup olmadığı ve belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı Belediye Başkanlığından sorularak olumlu cevap alındığında, ve aynı maksatla kamulaştırmasız çevre taşınmazlardan arsa kabul edilenlerin de olduğu nazara alınarak arsa olarak kabul edilip, taraflara emsal göstermeleri için imkan tanınması, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve mahallinde yeniden keşif yapılarak alınacak bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda emsal karşılaştırması suretiyle taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek değer biçilmesi doğru değildir.2)Yukarıda belirtildiği şekilde araştırma yapıldıktan sonra arazi niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde ise dosyada mevcut taşınmaza arazi olarak değer biçen ve hükme esas alınan 22.05.2012 havele tarihli bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;a)4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2011 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2010 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,b)Dava konusu taşınmazın Belediye Başkanlığından verilen cevap ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 80 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi, c)Taşınmazın değeri belirlenirken bilirkişi raporunda genel idare giderleri, sermaye faizi ve diğer giderlerin üretim masraflarına dahil edilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi,3)Dava tarihi 11.01.2011 olduğu halde gerekçeli karar başlığına 21.01.2011 olarak yazılması, Doğru olmadığı gibi,4) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 12.05.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacı idare ile davalılardan F.. Ö.. vekillerinden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.