MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/09/2012NUMARASI : 2011/211-2012/307Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 14.05.2013 gün ve 2013/3990 Esas - 2013/9530 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davasında mahkemenin davanın kabulüne dair kararı Dairemizce onanmış, bu karara karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazın Ankara İmar İdare Heyetince 13.07.1962 tarih ve 723 sayılı kararıyla onaylayan 48850 nolu parselasyon planı ile '.. caddesi yol genişletme planı'' kapsamında kamulaştırılacak alan olarak ayrıldığı, keşif sonrası alınan fen bilirkişi raporuna göre zeminde yol genişlemesinin yapılmadığı keşif tarihi itibariyle '' ....' adındaki işletme tarafından kafeterya alanı olarak kullanıldığı ve iş bu kafeteryanın davacılar tarafından 25.10.2010 tarihli kira sözleşmesi ile işyeri olarak kiraya verildiği anlaşılmıştır.Bu nedenle dava konusu her ne kadar imar palınında yol genişletmesi nedeniyle kamulaştırılacak alan olarak ayırılan yerde kalıyor ise de davalı idarece fiilen el atılmamıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 14.05.2013 tarih ve 2013/3990-9530 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, kaldırıldıktan sonra yapılan incelemede,Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.