MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/07/2013NUMARASI : 2012/395-2013/398Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın dahili davalı Ç.. B.. hakkındaki davada idari yargının görevli olduğundan bahisle yargı yeri yönünden reddine, diğer davalılar yönündeki davanın ise husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar ile dahili davalı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece dahili davalı Ç.. B.. hakkındaki davada idari yargının görevli olduğundan bahisle yargı yeri yönünden reddine, diğer davalılar yönündeki davanın ise husumetten reddine karar verilmiş; davacılar ile dahili davalı vekillerince temyiz itirazında bulunulmuştur.Yapılan incelemede, dava konusu taşınmazların öncesinde 2001 onaylı Küçükçekmece-İkitelli Atatürk Olimpiyat Parkı Nazım İmar Planında Olimpiyat Parkı alanı olarak planlandığı, daha sonra yapılan 2011 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Altınşehir -Güvercintepe Nazım İmar Planında park alanı olarak ayrıldığı, mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda ise; dava konusu parsellerin batı cihetinde bulunan Hasandere deresinin yatağını genişletmesi nedeniyle taşınmazların tamamının dere yatağında kaldıkları belirtilmiştir. Bu durumda, dava konusu taşınmazların fiilen dere yatağında kaldıklarından fiili elatma olgusunun gerçekleşmiş olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgelerin 08.09.2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2012/3575 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yetkilendirilmiş olan Ç.. B..nın 15.11.2012 tarih ve 17687 sayılı olurları ile "rezerv yapı alanı" olarak belirlenen bölge içerisinde kaldığı da dikkate alınarak sorumlu idare belirlenip işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın yargı yeri nedeniyle ve husumetten reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar ile dahili davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.