MAHKEMESİ : Vezirköprü 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/06/2013NUMARASI : 2012/764-2013/432Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan A.. E.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların Hazine adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılardan A.. E.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, taşınmaz üzerindeki ağaçlara da maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Dairemiz denetiminden geçen aynı mevkide bulunan taşınmazlara ilişkin dosyalarda mevcut, Vezirköprü Tarım İlçe Müdürlüğü'nün cevabi yazısında 2012 yılında, hububattaki verim miktarında, yağı?? yetersizliği nedeniyle %40-50'ye varan düşüşler yaşandığı belirtilmiştir. Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, buğday, saman ve silajlık mısır verim miktarları değerlendirme tarihi olan 2012 Vezirköprü Tarım İlçe Müdürlüğü verilerine göre belirlenmiştir. Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yılları ilişkin olarak (5yıl) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir. Kaldı ki; sulu tarım arazisi kabul edilen taşınmazın değerinin tespitinde; aynı yöreden Dairemize intikal eden ve taşınmazlara kuru tarım arazisi olarak değer biçen dosyalardaki bilirkişi kurulu raporlarında esas alınan münavebe ürünlerinin dekara verim miktarlarının da altında verim miktarları esas alınmak suretiyle değer belirlenmesi de doğru değildir. Bu durumda mahkemece, taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden yağış yetersizliği nedeniyle düşük verim alınan 2012 yılı verileri esas alınarak değer biçen rapora göre az bedel tespiti, 2) Dava konusu taşınmaz, baraj gölü altında kaldığından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, 4721 sayılı TMK'nun 999. Maddesi uyarınca da terkine ilişkin hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalılardan A.. E.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.