Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22005 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12171 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2012/158-2013/145Taraflar arasındaki Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 30.01.2014 gün ve 2013/16662 Esas - 2014/2343 Karar sayılı ilama karşı davacı ile davalı İ.. İ.. vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce düzeltilerek onanmış, davacı ve davalılardan İ.. İ.. vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacı vekilinin karar düzeltme istemleri yerinde değildir.Davalı İ.. İ.. vekilinin karar düzeltme istemine gelince;11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Dava konusu taşınmazın da imar planında kısmen ilk Öğretim Tesisi alanı olarak ayrılmış ise de; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmazın bu kısmına davalı idarelerce fiilen el atılmadığı anlaşıldığından, davalı İ.. İ.. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.01.2014 gün ve 2013/16662 – 2014/2343 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılarak değer biçilmesinde ve fiilen el atılarak yol haline getirilen bölümünün bedelinin davalı K.. B..ndan tahsili ile bu kısmın 4721 sayılı TMK’ nın 999. maddesi gereğince yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1- Yukarıda açıklanan nedenlerle, taşınmazın imar planında ilköğretim tesisi alanında kalan ve fiilen el atılmayan bölümüne ilişkin davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,2- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden;Mahkemece verilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacıdan peşin alındığından karar düzeltme harcı alınmasına yer olmadığına, davalı İl Özel İdaresinden peşin alınan karar düzeltme harcı ve davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçları ile H.U.M.K’nun 442.maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 228,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyen davacıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.