MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 17.09.2012 gün ve....Karar sayılı ilama karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Fen ve jeodezi mühendisi bilirkişilerce düzenlenen 27.04.2010 tarihli raporda dava konusu 765 m2 yüzölçümlü 62 parselin hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu, 545 m2’lik kısmının yolda kaldığı, 1975 tarihli hava fotoğrafında da yolda kalan kısmında bir değişiklik olmadığı, daha sonraki fotoğraflarda yolun genişletildiği ve en son 1999 tarihli fotoğrafta tamamının yolda kaldığı belirlendiğinden, 220 m2’lik kısmı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 17.09.2012 gün ve ..... sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.1) Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın .....devlet yolu yapımı nedeniyle, ..... Kurulunun 25.09.1953 tarih ve 1584 sayılı menafii umumiye kararına istinaden kamulaştırıldığı, ancak işlemlerin tamamlanmadığı, kamu yararı kararının alınmasından sonra yapılan kadastro çalışmalarında, dava konusu taşınmazın 28.01.1955 tarihinde ilk maliki olan dava dışı ...... adına tapuya tescil edilmesinin dayanağını oluşturan 16.07.1954 tarihli kadastro tespit tutanağı ve komisyon kararında; 3202 adanın 62 ve 65 parselleri bir parça halinde, 18.06.1942 tarih ve 64 numaralı tapu kaydı ile ..... kızı .... adına kayıtlı iken haritasına göre tahdidinin yapıldığı, ......yolu geçmekle iki kısma ayrıldığı, Karayolu istimlak haritasının paftaya tatbikinde 62 parselin yolda kaldığı, fakat istimlak muamelesinin tekemmül ettirilmediği anlaşılmakla istimlak muamelesinin tekamülünde 62 parselin tapudan terkin edilmek üzere ..... adına tespit edildiği anlaşılmıştır.Fen ve jeodezi mühendisi bilirkişilerce düzenlenen 27.04.2010 tarihli raporda dava konusu 62 parselin hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu 545 m2’lik kısmının yolda kaldığı, 1975 tarihli hava fotoğrafında da yolda kalan kısmında bir değişiklik olmadığı, daha sonraki fotoğraflarda yolun genişletildiği ve en son 1999 tarihli fotoğrafta tamamının yolda kaldığı belirlendiğinden, 16.07.1954 tarihli kadastro tespit tutanağı ile birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın 545m2’lik kısmına 1954 tarihinde el atılmış olduğu anlaşılmaktadır.13.01.1961 tarihinde yürürlüğe giren 221 sayılı Yasanın 1.maddesinde ''6830 sayılı İstimlak Kanununun yürürlüğe girdiği 09.10.1956 tarihine kadar kamulaştırma işlerine dayanmaksızın Kamulaştırma Kanunlarının göz önünde tuttuğu maksatlara fiilen tahsis edilmiş olan gayrimenkuller ilgili amme hükmi şahsı veya müessesesi adına tahsis tarihinde kamulaştırılmış sayılır'', 4.maddesinde ise ''gayrimenkulün bedelini dava hakkı bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki sene sonra düşer'' hükümleri yer almaktadır. Bu durumda dava konusu taşınmazın 545 m2’lik kısmı yönünden davanın reddine kalan 220 m2’lik bölüme ise 09.10.1956 tarihinden sonra el atıldığı 1987 ve 1999 tarihli tutanak ve hava fotoğraflarından anlaşıldığından bu kısmın bedeline hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.