Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak yol geçirilen taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -Dava, kamulaştırmasız el atılarak yol geçirilen taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza davalı idarece el atıldığı iddiasıyla bu durumun tesbiti için Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/47 Değişik İş dosyasında tespit istendiği, yapılan keşif sonucu taşınmaza kamulaştırmasız el atılarak yol geçirildiğinin tespit edildiği ve akabinde iş bu el atmanın önlenmesi davasının açıldığı, mahkemece yeniden keşif yapılıp rapor alınmaksızın, tespit dosyası raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Davacı idareye ait dava konusu taşınmaza bitişik 132 ada 18 parsele ait tapu kaydı ve kadastro paftası getirtilerek, dava konusu taşınmaza ait kadastro paftası ile çakıştırılması suretiyle zeminde taşınmazların durumu, sınırları, tereddüte yol açmayacak şekilde açıkça gösterilip, el atılan bölümlerin hangi taşınmazın sınırları içinde kaldığının belirlenmesi suretiyle alınacak rapora göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine ve temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 20.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.