Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21420 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13030 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2013/52-2013/284Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen taşınmaza takdir edilen karşılığın arttırılması için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen taşınmaza takdir edilen karşılığın arttırılması için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17/son maddesinde "Bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun hükümlerine göre yapılır." hükmü yer almaktadır.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 25.maddesi gereğince;hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi taşınmaz sahibi için Noter marifetiyle yapılan tebligatla başlar.Olayda, bedele dönüştürme işlemi davalı idarece tebliğ edilmediği gibi davacı taraf ilk dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkını da saklı tutmuştur.Bu nedenle, hak düşürücü süreden bahsedilemez.Ancak;Davacı tarafça imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen taşınmaza takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin olarak açılan, Bakırköy 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/17 - 2012/457 sayılı asıl dava, Dairemizce 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6.maddesinde değişiklik yasa ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21.maddesi uyarınca, taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihini güncellemek bedel tespiti için bilirkişi kurulunda ek raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yönünden bozulduğu anlaşılmakla,Bu davanın asıl dava ile birleştirilerek bozma doğrultusunda işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.