Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21147 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10537 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2013/442-2014/167Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan P.. D.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davacı idare vekili ile davalılar P... K...D... ve H.... K... E... vekilince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak,1-Dava konusu parsel gibi aynı amaçla kamulaştırılıp yakın konumda olan ve davacı idarece 2013 yılında 99,00 TLve Acele kamulaştırma nedeniyle tespit dosyasında 2013 yılında 132,00 TL m² değer takdir olunan 1177 ada 168 parsel nolu taşınmazın m²'sine, Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/422 esas sayılı tespit ve tescil dosyasında Haziran-2013 tarihi itibariyle 150,00 TL/m² değer biçilmiştir.Aynı değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaza 132,00 TL/m² değer belirlendiğinden, bilirkişi kurulundan komşu parsel için tespit edilen m² değerlerden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, Kabule göre;2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak faize karar verilmişse de acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedeli ile aynı olduğundan faize karar verilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekili ile davalılar P...K... D... ve H.... K.... E...... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.