Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21087 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9927 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2015NUMARASI : 2014/152-2015/43Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğu anlaşılmış olup, taşınmazıların bu niteliği gözetilerek kamulaştırma değerinin emsal karşılaştırnası suretiyle tespiti gerekir. Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazların; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.Belirtilen nedenle; dava konusu 774 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, 2013 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,3)Davacı idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporuna ve keşif gözlemine göre dava konusu 773 parsel üzerinde ağaç olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda gerekçesi açıklanmadan bu parseldeki ağaç bedellerinin hesaplamaya dahil edilmemesi,4)Dava konusu taşınmazlara ait ilk kamulaştırma nedeniyle Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/107E.-2014/157K. sayılı dosyası ile açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli dava dosyası getirtilip, iş bu dosyada taşınmazların kamulaştırmadan arta kalan kısımlarına değer azalışı verilip verilmediği veyahut kullanılamaz hale geldiğinden bahisle bedeline hükmedilen bölüm olup olmadığı var ise bu bölümlerin eldeki davada kamulaştırılması talep edilen kısımlar içinde kalıp kalmadığı denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,5)Fen bilirkişi rapor ve krokisine göre dava konusu taşınmazlardan 108 parselin 56,19 m2'lik, 773 parselin 3.110,55 m2'lik, 774 parselin ise 10.892,83 m2'lik kısımlarının kamulaştırıldığı ve mahkemece bu bölümlerin bedeline hükmedildiği gözetilmeden, taşınmazların tamamının tapu kayıtlarının iptaline ilişkin hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.