MAHKEMESİ : Kars 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/11/2013NUMARASI : 2012/519-2013/516Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:- K A R A R –Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bilirkişi raporunda, emsal incelemesi yapılmışsa da, emsallerle yapılan karşılaştırmanın soyut ifadelerle yapılmış olması nedeniyle bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak 1987 yılında kamulaştırma işlemi yapılarak, tebligatların yapılmış olduğu anlaşıldığından, taşınmazların ilk tescilden itibaren tapu kayıtlarının tüm geldileri, gittileri ve dayanak belgeleri ile özellikle tapu kayıtlarının mevcut olduğu tapu defterinin onaylı örnekleri getirtilip kamulaştırma tebligatlarının yapıldığı tarihteki maliklerin nüfus kayıt örnekleri de temin edilerek, yapılan tebligatların haklarında kabul kararı verilen davacıların murislerine usulüne uygun olarak yapılmış olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması3-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacılardan E.. A.. ile Y.. A..'a yapılan tebligatlar incelenerek tebliğ yapılan kişilerle davacıların tebliğ tarihinde aynı adreste birlikte çalışıp çalışmadıkları ilgili kuruluş ve adli kolluk vasıtasıyla araştırılarak, tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığının tespiti halinde kamulaştırma işlemi adli ve idari yönden kesinleşmiş olacağından, bu davacılar yönünden fen bilirkişisi raporuna göre kamulaştırma sınırları içerisinde kaldığı anlaşılan ve taşınmazların (A) ve (C) harfi ile gösterilen bölümleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.