MAHKEMESİ : İspir Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2013NUMARASI : 2011/1237-2013/291Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki, 1)Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; emsal alınan 298 ada 8 ve 10 parselin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilerek değer biçilirken soyut değerlendirmelerle, bilirkişi kurulunca emsal olarak alınan 298 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmazdan 24,63 kat, 298 ada 10 parselin ise 24,27 kat gibi emsal taşınmaz olamayacak surette büyük oranda daha değerli olduğu kabul edilerek değer biçilmesi doğru olmadığı gibi bilirkişi heyetince bu miktarlara da itibar edilmeden soyut ifadelerle değer belirlenmesi nedeniyle rapor inandırıcı değildir. Buna ilaveten mahkemenin bu raporu esas alarak resen değer biçmesi de hatalı olmuştur.Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeksizin yetersiz gerekçe ile resen hesaplama yapılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması,2)Dava konusu taşınmazın yüzölçümü ve üzerindeki ağaç sayısı nazara alındığında taşınmaz kapama meyve bahçesi niteliğinde olmadığından, ağaçların yaş, cins ve verim durumları belirlendikten sonra İlçe Tarım Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ağaçların maktuen değerleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken denetlemesi mümkün olmayacak surette hesaplama yapan bilirkişi raporu dikkate alınarak ağaçlara yüksek değer belirlenmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.