MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2012/407-2012/419Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1)Taşınmazla aynı yerdeki Manavoğlu Parkındaki işletmelerin davalı Muratpaşa Belediyesince kiraya verildiği hususu dosya içindeki Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/511- 2006/137 sayılı dosya içeriğinden anlaşıldığından; dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan seraların ve işletmelerin davalı idare tarafından kiraya verilip verilmediği, veriliyor ise kimin tarafından kiraya verildiği araştırılıp kira sözleşmeleri temin edilerek ve bilahare bu sözleşmeye ilişkin işletme kayıtları davalı belediyeden getirtilerek; bu suretle taşınmaza fiilen el atıldığının anlaşılması halinde taşınmazın belirlenecek bedeline hükmedilmesi,2)Fiilen el atılmadığının anlaşılması halinde ise;11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirildiği,Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edildiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmedilmesi,Gerektiğinden, davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.