Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2013 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22722 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1- Öncelikle dava konusu taşınmazın arsa mı, arazi mi olduğunun belirlenmesi gerekir. Bunun için de; taşınmazın değerlendirme tarihi olan 22.10.2010 gününde belediye imar planı içinde olup, olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun mahal olup olmadığı hususları Belediye Başkanlığından sorulup, alınacak yazı cevabına göre, taşınmazın vasfı belirlendikten sonra taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapılarak; Arsa ise Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyar??nca yakın tarihte satışı yapılan emsallerle dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönleri belirtilmek suretiyle mukayese yapılarak, a) Dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen 2010 yılı emlak vergisine esas olan m2 değerleri de ilgili Belediye Başkanlığından istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu denetlenerek, b) Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihinde, bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilecek taşınmazın ise satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup düzenleme ortaklık payı düşülüp düşülmeyeceği hususunda bilirkişi raporu denetlenerek, Tarım arazisi ise aynı Yasanın 11/1-f maddesi uyarınca; o yörede mutad olarak ekilen münavebeli ürünleri ve münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları İl/İlçe Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2010 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorulmasından sonra taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre bedel belirlenerek,Hüküm kurulması gerekirken, bu yönteme uyulmadan soyut olarak bedel takdiri, 2- Taşınmazın el atılan ve bedeline hükmedilen kısmının davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- Hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davacının idareye başvurduğu tarihten itibaren faize hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.