Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19976 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6370 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Şenkaya Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/11/2014NUMARASI : 2014/94-2014/250Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de; dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yapılmıştır. Alınan raporlar karar vermeye elverişli değildir. Şöyle ki; Dosya arasında bulunanan 14/04/2014 havale tarihli ...... Büyükşehir Belediyesi başkanlığı yazısına göre "dava konusu taşınmazın meskun mahal ve belediye sınırları içinde olduğu, taşınmazın içme suyunun,kanalizasyonunun ve yolunun Mülga il özel idaresince yapıldığı, imar planının yapılmamış olduğu" bildirildiğine göre, dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekirken arazi olarak değer biçen rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare ile bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı Cihat Demir'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.