Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19851 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7762 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/01/2014NUMARASI : 2012/470-2014/88Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Sulu tarım arazisi ve kapama bağ niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-Taşınmazın üzüm bağı niteliğindeki bölümü ile ilgili olarak; Öncelikle değerlendirmede esas alınan üzüm bağının değerlendirme tarihi itibari ile ortalama üretim miktarı, satış fiyatı ve masraf İl Tarım Müdürlüğü ile diğer resmi kurumlardan getirtilip, bilirkişi raporunun denetlenmesi, resmi veriler ile rapordaki rakamlar uyuşmuyorsa resmi veriler esas alınarak taşınmazın bu bölümlerinin tekrar bedellerinin tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,2-Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğindeki kısmı bakımından ise; Değerlendirmede esas alınan buğday, buğday samanı, silajlık mısır ve pamuğun dosya içerisindeki 2011 yılı resmi rakamları esas alınmak suretiyle bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,3-Bozma kararına uyulmakla ilk karar tamamen ortadan kalktığından tekrar tescil kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4-Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde, harçtan bağışık kabul edilerek harca karar verilmemesi,5- Kabule göre, 2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca uygulanan faizin ilk karar ile hüküm altına alınan bölümü için 07.05.2011 tarihinden, ilk karar 12.09.2011 tarihine, geri kalan miktar için ise, 07.05.2011 tarihinden ikinci karar 27.01.2014 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde faize karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.