MAHKEMESİ : Divriği Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/02/2014NUMARASI : 2013/129-2014/71Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak hüküm kurulduğu belirtilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Dava konusu 273 parsel üzerindeki binaya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Zemin bedelleri yönünden alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki; 1-Dairemizin bozma kararında arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelirine göre değer biçilmesi ve değer biçilirken o yörede mutat olarak ekimi yapılan ürünlerin değerlendirmede esas alınması gerektiği belirtildiği halde bozmadan sonra alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazlara yine genel deyimlerle değer biçildiğinden hükme esas alınacak nitelikte değlidir.Bu itibarla, İlçe Tarım Müdürlüğünden dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede, kuru ve sulu tarım yapılırken ekilen mutat münavebe ürünleri sorularak, alınacak cevapla birlikte yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, taşınmazın nereden ve ne şekilde sulandığı mahkeme gözlemi ile tesbit edilerek belirlenecek niteliğine göre ekimi yapılan mutat münavebe ürünlerine ait resmi veriler esas alınıp değer biçilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz rapora göre yazılı şekilde hüküm kurulması,(Dava konusu 25 parsel sayılı taşınmazın el atmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 134,56 m2'lik kısmın geometrik durumu ve yüzölçümü nazara alındığında kullanılamaz hale geldiği anlaşıldığından bu kısmın da bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru olmadığı gibi,2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harcın maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden;Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.