MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2014/12-2014/230Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. madde uyarınca reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Kamulaştırma işlemlerinin davacıya ilanen tebliğ edildiği ve dava konusu taşınmazdaki payının Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Tarih sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de;13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararının 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesi ile; 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. maddesinin iptal edildiği anlaşılmakla bu maddenin uygulanması mümkün değildir.Öte yandan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 17.02.1984 tarihinde kamu yararı kararı alındığı, o tarihte yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve haricen zabıta marifetiyle tapu maliki davacının adresinin araştırıldığı, Tapu Müdürlüğünce bildirilen adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, Vergi Dairesince bildirilen adrese tebligat yapılmadığı gibi, Nüfus Müdürlüğü tarafından “adı geçenlere ait kayıtlı oldukları kütük sıra, cilt ve sahife numaralarının bildirilmesi gerektiği, bunlar olmadan adres tespitinin mümkün olmadığı” belirtildiği halde, gereği yapılmadan kamulaştırma işleminin ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Vergi Dairesince bildirilen adrese tebliğe çıkartılması bu adreste de tebligat yapılamaması durumunda Nüfus idaresinin yazısında belirtilen eksiklikler giderildikten sonra davacının adresi nüfus idaresinden araştırılarak, adresinin tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılması gerekirken, bu eksiklikler giderilmeden yapılan ilanen tebligat geçersizdir.Açıklanan nedenlerle; mahkemece işin esasına girilerek alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.