MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2013/95-2013/832Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada yapılan incelemede; davacıya ait dava konusu taşınmazlarda 1993 yılında alınan yapı ruhsatı uyarınca akaryakıt istasyonu inşa edildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca 12.12.1996 yılında düzenlenen İşletme Belgesi ve aynı yıl İstanbul Valiliği Sağlık Müdürlüğünce tanzim edilen açılma ruhsatına binaen akaryakıt istasyonunun faaliyete geçtiği, davalı idarenin talebi 13.12.2006 tarih ve 9883 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Gayrı Sıhhi Müesseseler Kurulunca, “dava konusu taşınmazların baraj gölü mutlak koruma alanı içerisinde kalması nedeniyle 10.04.1996 tarihli Sağlık Müdürlüğünce verilen işletme ruhsatına dayalı benzin istasyonunun faliyetten menine” dair kararın 14.12.2006 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ve 18.12.2006 tarihte davaya konu taşınmazlar üzerindeki akaryakıt istasyonunun mühürlenerek faliyetine son verildiği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazlar imar planında taşkına maruz alan olarak ayrılmış olup, İSKİ İçme suları yönetmeliği uyarınca göl mutlak koruma alanı olarak ayrılmış ise de 1996 yılında verilen ruhsata dayanılarak üzerlerine akaryakıt istasyonu inşa edilmiş ve 2006 yılında kadar faliyetine son verilmiş olup davacının faydalanma imkanı kalmadığından davalı idarece fiilen el atma olgusu gerçekleşmiş olup davanın görülme yeri adliye mahkemeleridir. Bu nedenle işin esasına girilerek alınan raporlar değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.