Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18946 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12358 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Dereli Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/04/2014NUMARASI : 2012/240-2014/95Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişkin hükümleri kamulaştırmasız el atma davalarında da kıyasen uygulanır.Söz konusu kanunun 11/1.(g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Dava konusu taşınmaza değer biçilirken alıcısı şirket olan satış emsal alınmıştır. Şirketlerin ticari rekabet nedeniyle yapmış oldukları alımlar özel amaçlı olup, emsal olarak kabul edilemez. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satı??ı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı, ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrıayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.