MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/10/2014NUMARASI : 2013/421-2014/338Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca 907 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dava Konusu taşınmazın 1978 yılında su isale hattı nedeniyle DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kısmen kamulaştırıldığı, kamulaştırma nedeniyle ifraz ve sonrasında yapılan imar uygulaması nedeniyle 7267 ada 1 parsel olarak davacılar ve DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği, taşınmazın imar planında yol olarak ayrıldığı ve taşınmaza .. Caddesi olarak fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.Açıklanan nedenle; her ne kadar dava konusu taşınmaz DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kısmen kamulaştırılmış ise de, taşınmaza fiilen yol olarak el atıldığı anlaşıldığından, işin esasına girilerek bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerekirken, husumetin DSİ Genel Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerektiğinden bahisle ret kararı verilmesi, doğru olmadığı gibi,2-) 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 saylı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, aşağıda yazılı kalan harcının davalıdan alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.