Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18769 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13553 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/02/2014NUMARASI : 2013/549-2014/55Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile getirilen "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır." hükmüne dayanılarak uzlaşma görüşmeleri yapılmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğundan, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 5999 ve 6487 sayılı Yasalarda düzenlenen ve Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. madde, bir tasfiye yasasıdır. 09.10.1956-04.11.1983 tarihleri arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarla ilgili olarak açılacak davalarda uygulanacak usul ve esaslara ilişkin hükümlere ilişkin olup daha sonraki uyuşmazlıklarda davanın uzlaşma şartı yokluğundan reddi doğru değildir.Ayrıca dava konusu taşınmazla ilgili olarak davalı idare tarafından yapılan kamulaştırma nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasının açılmış olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının neticesi beklenerek, sonucuna göre işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.