Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 185 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12250 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan Adanan Aşçı vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmiştirBilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Dosyada bulunan Altınova Belediye Başkanlığının 25.02.2014 tarihli yazı cevabı ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgilerden dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmış olup, taşınmazın bu niteliği gözetilerek kamulaştırma değerinin emsal karşılaştırması suretiyle tespiti gerekir. Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve kroki eklenmek suretiyle dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve krokide (A) harfi ile gösterilen 1.699,42 m²'lik kısmına imar durumuna göre yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilmiş ise önceki durumuna göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden araştırılarak yapılaşma izni verilmeyeceğinin bildirilmesi halinde arta kalan kısmın tüm bedeline, kısıtlama getirildiğinin bildirilmesi halinde ise değer azalış bedeline hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3)Dava konusu taşınmazın 1.841,07 m²'lik kısmının kamulaştırılması için daha önce açılan Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/301 esas -2016/17 karar sayılı dava dosyasının kesinleşmesi beklenip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan Adnan Aşçı vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.