MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/12/2011NUMARASI : 2011/11-2011/795Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 03.06.2013 gün ve 2013/9420 Esas - 2013/11419 Karar sayılı ilama karşı davalılardan İ.. M.. vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, davalı idareler vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davalılardan İ.. M.. vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava konusu taşınmazlar göl mutlak koruma alanı olarak ayrılmış ise de; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmazlara davalı İ.. M.. tarafından fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.6487 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamı uyarınca, bu tür davaların idari yargıda görülmesi gerektiğinden, Davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 03.06.2013 tarih ve 2013/9420 – 11419 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir. A-İ.. M..’ne karşı açılan dava yönünden;Davaya konu taşınmazlar göl mutlak koruma alanı olarak ayrılmış ise de; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmazlara davalı İ.. M.. tarafından fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu idareye karşı açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, doğru değildir.B-D.. D.. Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan dava yönünden;Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1- Baraj göl suları altında kalan taşınmazların parsel numaraları ve su kotu altında kalan bölümlerinin yüzölçümleri de açıkça gösterilmek suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca murislerinden davacıya intikal eden paylar oranında TERKİNİNE; 87 parsel sayılı taşınmazın göl altında kalmayan ve fen bilirkişisi krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü ile özel yol haline getirilen 3421 parsel sayılı taşınmazın murislerinden davacıya intikal eden paylar oranında D.. D.. Genel Müdürlüğü adına TESCİLİNE, karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt uyandıracak şekilde tescil hükmü kurulması, doğru olmadığı gibi,2-D.. D.. Genel Müdürlüğü 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 662 sayılı K.H.K.'nını 58. maddesi uyarınca genel bütçeli idareler arasından çıkartılmış olması nedeniyle harç alınması gerektiği ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden,Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davalı idarelerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, İ.. M..nden peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.