Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18147 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11698 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil, birleştirilen dava ise asıl davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil, birleştirilen dava ise asıl davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki, 1)Bozmadan önce tarım arazisi niteliğinde olan dava konusu taşınmazın kuru olan bölümü için metrekaresine 7,58-TL, sulu olan kısmı için ise 12,82-TL değer biçilmiş olup ilk karar davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu hususun davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden bozma sonrası alınan ve taşınmazın kuru olan bölümüne 10,48-TL/m2, sulu olan kısmına ise 16,71-TL/m2 değer biçen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın yol geçirmek suretiyle el atılan bölümlerine hangi tarihlerde el atıldığı taraflardan delilleri sorulmak suretiyle ayrı ayrı tespit edilerek bu doğrultuda ecrimisil hesabı yapılması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği gözetilmeden, tüm bölümler için el atma tarihi 2008 kabul edilerek ecrimisil hesabı yapan bilirkişi raporu doğrultusunda eksik inceleme ile karar verilmesi, 3)Dava konusu taşınmazın 04.11.1983 tarihinden önce el atılan bölümleri yönünden vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.