MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/02/2015NUMARASI : 2011/14-2015/34Taraflar arasındaki iki idare arasında devri hususunda anlaşma sağlanan taşınmazların bedelinin tespiti için Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi uyarınca daha önce açılmamış sayılmasına karar verilen davada taşınmazların tapuda devrinin sağlanmasına rağmen bedellerinin kesinleşmemesinden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı Y.. B.. vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 09/02/2016 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, iki idare arasında devri hususunda anlaşma sağlanan taşınmazların bedelinin tespiti için Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi uyarınca daha önce açılmamış sayılmasına karar verilen davada taşınmazların tapuda devrinin sağlanmasına rağmen bedellerinin kesinleşmemesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Mahkemece davalılardan S.S. Yenimahalle Yapı Marketçileri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Y.. B.. aleyhinde açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan Y.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; Ankara İli Yenimahalle İlçesi Macun Mahallesinde bulunan ve davacı idareye ait olan 44862 ada 1 ve 4 parsellerin devri konusunda TEİAŞ ile Y.. B.. arasında anlaşma sağlanmasına rağmen iki idarenin bedel konusunda anlaşma sağlayamaması üzerine söz konusu taşınmazların bedelinin Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi uyarınca tespiti için Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/255 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, bu dava devam ederken Danıştay 1. Dairesinin 2006/580-836 sayılı kararı ile iki idare arasında devri hususunda dahi anlaşma sağlanamayan 44862 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 31039 metrekarelik kısmının Yenimahalle Belediyesine devrinin uygun olacağı yönünde karar verilmesi üzerine , iki idare arasında yapılan protokol ile 44862 ada 3 parselin Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/255 Esas sayılı dosyasında belirlenecek metrekare birim fiyatı esas alınmak kaydı ile 23.03.2007 tarihinde Yenimahalle Belediyesine devredildiği, ne var ki 44862 ada 1 ve 4 parsellerin bedelinin tespiti için açılan davada verilen ilk kararın temyizi üzerine Dairemizce bozulmasından sonra davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu arada Yenimahalle Belediyesinin devraldığı dava konusu taşınmazları tevhit edip, imar planındaki kullanım amaçlarını da sanayi ve depolama alanı olarak değiştirdikten sonra ihale usulü ile davalı kooperatife sattığı anlaşılmştır. Yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu taşınmazların Yenimahalle Belediyesine devredilmesine rağmen bedelleri kesinleşmediğinden davacı idarenin tazminat isteme imkanının bulunduğu gözetilerek, Yenimahalle Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın kabulüne, S.S. Yenimahalle Yapı Marketçileri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi hakkında açılan davanın ise husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Ancak;1-Dava konusu 44862 ada 1 ve 4 parsellerin değerinin tespiti için ilk olarak Ankara 23.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/255 Esas sayılı dosyasında 02.06.2006 tarihinde dava açıldığı ve davalı idare tarafından bu tarihe göre bir miktar ödeme yapıldığı gibi 44862 ada 3 parselin değerinin de bu dosyaya göre belirlenmesinin kararlaştırıldığı gözetilip, dava konusu taşınmazların 02.06.2006 tarihi itibariyle değeri tespit edilerek söz konusu alacağa bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,2-Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken,hükme esas alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ve bu yönteme uyulmadan taşınmaza değer biçilmiştir. Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazların; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken arsa niteliğindeki taşınmazların zeminine genel deyimlerle değer biçilmesi,3-Kabule göre de; Mahkemece toplam 20.885.051,00 TL tazminata hükmolunduğu halde, hüküm fıkrasında söz konusu alacağa faiz işletilmesi sırasında yapılan hesap hatası sonucu toplam tazminat miktarının 21.219.637,00 TL'ye çıkmasına yol açacak şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Davalılardan Y.. B..nın temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden davalılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.350,00-TL. vekalet ücretinin ayrı ayrı karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.