Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17847 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5270 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olup birleştirilen dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmaz bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Birleştirilen davanın kabulüne, asıl davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olup birleştirilen dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmaz bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, birleştirilen kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının kabulüne, asıl dava olan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkin davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı - karşı davacı idare vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı ve karşı davalı vekilinin temyizine gelince;Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-Kısmi kamulaştırma nedeniyle taşınmazın arta kalan bölümünün yüzölçümü, geometrik şekli ve arsa olarak kullanılamayacak durumda olması dikkate alınarak bu bölümün de bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Asıl dava dosyası yönünden kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine takdir edilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinin altında kalamayacağı dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.