MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince yapılan inceleme sonucunda dava konusu taşınmazın m² birim bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 1947 tarihli 1946/2-1947/8 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozmadan sonra müddeabihin ıslah yolu ile arttırılamayacağı gözetilmeden, bozma sonrası dosyaya sunulan ıslah dilekçesi ile talep edilen miktar esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi 2-Bozma ilamında taşınmazda meydana gelen değer kaybı oranının yüzde 2.20 olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiş olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda değer kayıp oranının yüzde 3,68 alınması neticesi fazlaya hükmedilmesi,3-Bozma ilamında yapı bedellerine ilişkin bozma yapılmadığı gözetilmeksizin, bozma öncesi toplam yapı bedeli 102.354.12-TL olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 116.700,52-TL kabul edilmesi neticesi yazılı şekilde fazla bedele hükmedilmesi,4-Tapu kaydında yeralan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.