MAHKEMESİ : İspir Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/03/2013NUMARASI : 2013/21-2013/80Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili ile davalı tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;Dairemizce ilk karar sonrasında verilen geri çevirme kararı üzerine, dosyaya sunulan ilgili Belediye Başkanlığının cevabi yazısına göre taşınmazın arazi vasfında olduğu gözetilerek, ağaç bedellerinin ödenmiş oluşu da dikkate alınarak, taşınmazın net gelir metoduna göre belirlenecek bedelinin belirlenmesi bakımından ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle ilk karar bozulmuşsa da, mahkemece dosya içerisinde yeralan 06.01.2009 havale tarihli ilgili belediye başkanlığı yazısına göre taşınmazın arsa niteliğinde olduğundan bahisle arsa niteliğine göre taşınmazın bedeli belirlenmiştir.Taşınmazın niteliğine ilişkin ilgili Belediye Başkanlığının yazıları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla yapılan geri çevirme kararı sonrasında dosyaya sunulan ilgili Belediye Başkanlığının 04.03.2014 tarihli yazısında taşınmazın imar planı içerisinde olmadığı, mücavir alan sınırları içerisinde olduğu, belediye hizmetlerinden yararlandığı ve meskun olmadığının bildirildiğinin anlaşılmış olması karşısında, taşınmaz mevcut özelliklerine göre arazi niteliğinde olduğundan, davacı idarece kamulaştırılan 228,00 m2 lik bölüme arazi vasfı ile net gelirine göre değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmeyerek, yazılı şekilde karar verilmesi,2-Kabule göre de;a) İlk karar ile davalı adına bloke edilmiş bedelin davalı tarafından çekilmiş olması halinde fark bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm kurulmayarak infazı zorlaştırıcı karar verilmesi,Doğru olmadığı gibi, b) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 14.03.2009 tarihinden, ilk karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı idare vekili ile davalı tarafından temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.