MAHKEMESİ : Vakfıkebir Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/01/2014NUMARASI : 2012/391-2014/39Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bilirkişi raporunda, emsal karşılaştırması yapılmadan soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Kabule göre de;Dava konusu taşınmazlardan 161 parsel sayılı taşınmazda, taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattının güzergahı nazara alındığında % 7,26, 162 parsel sayılı taşınmazda ise % 3,91 oranında değer düşüklüğü oluştuğu ve bu hususun bilirkişi kurulunca da kabul edilmesine rağmen, hesaplama sırasında değer kaybı oranlarının ters uygulanması neticesi fazlaya hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.