Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17519 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9956 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İspir Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/11/2012NUMARASI : 2012/243-2012/474Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17.09.2013 günü aleyhine temyiz olunan davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak, davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Dosyada bulunan belediye başkanlığı yazısına göre, dava konusu taşınmazın mücavir alan içinde olduğu, fen bilirkişi raporuna göre de meskun mahalle 120 metre mesafede olduğu anlaşılmıştır.Bu itibarla, dava konusu taşınmazın meskun mahalle olan mesafesi de gözönüne alınarak istenildiğinde belediye hizmeti götürülebileceği Belediye Başkanlığı yazı cevabından anlaşıldığından taşınmaz arsa vasfındadır.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmeden, eksik inceleme ile dava konusu taşınmaza uzakta bulunan ve emlak vergi değerlerine ters düşecek şekilde oranlama yapan geçersiz bilirkişi kurulu raporu alınmak suretiyle karar verilmesi,2)Arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların taşınmaza kapama meyve bahçesi niteliği verip vermediği tespit edilip, kapama meyve bahçesi niteliğinde ise, ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2012 yılı kilogram satış fiyatı ve üretim masraflarına göre tespit edilecek net geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek bahçe değerinden; taşınmazın zeminine, ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin tespit edilmesi, kapama meyve bahçesi niteliğinde değilse ağaçların yaş, cins ve verim durumuna göre maktuen değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden bu yönteme uymadan hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması,3)Davalılara derhal ödenmesi gereken kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüte mahal verecek şekilde hüküm kurulması,Doğru olmadığı gibi,4)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1.Bölüm kararı da gözönüne alınarak, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 05.09.2012 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.