Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17429 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10159 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece, süresinde temyiz edilmediğinden davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş; işbu redde ilişkin karar da davacılar vekilince temyiz edilmiş olup yapılan incelemede, davacılar vekiline gerekceli kararın 14.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu ve davacılar vekilince süresinde 28.05.2015 tarihinde temyiz dilekcesinin verilmiş olduğu anlaşıldığından temyiz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esası hakkında yapılan incelemede;Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmişse de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede;Herne kadar Jeoloji Mühendisinin 13.11.2014 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlemiş olduğu rapora göre dava konusu taşınmaz 1612-1613 metre kotunda olup haçlı gölünün maksimum su kotunun 1582 metre olması nedeniyle dava konusu taşınmazın gölün yükselmesinden etkilenme imkanı bulunmadığı belirtilmiş ve yapılan gözlemde de su altında bulunmadığı komşu taşınmazın da sürülü olduğu tespit edilmişsede, bozma öncesi 25.04.2010 tarihli keşifte dava konusu taşınmazın büyük bir bölümünün su altında kalan kısmının ise göl suları nedeniyle bataklık halinde olduğu tespit edilmiştir. Yine dosyaya sunulan Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/227 Esas sayılı dosyasında verilmiş olan gerekçeli karara göre, gölün su kotunun 1613 metreye yükseldiğinin tespit edilmiş olması karşısında, bu dosyanın keşif tarihi de nazara alınarak ilkbahar aylarında mahallinde, jeoloji mühendisinin katılımı ile oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, taşınmaz başında mahalli bilirkişi de dinlenilmek suretiyle haçlı gölü nedeniyle taşınmazın su altında kalıp kalmadığı, kalıyorsa hangi aylarda su altında kaldığı ve su altında kalmasının devamlılığı araştırılarak, tarım yapılmasını engelleyecek şekilde süreklilik arzettiğinin tespiti halinde kapsadığı alan belirlenerek yer bedeline ve ecrimisile hükmedilmesi, göl, taşınmazın belli dönemlerde su altında kalmasına neden oluyorsa, bu nedenle uğranılan zarara hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.